Biraz serinlemek ister misiniz?
Çok sıcak!
Deniz kum güneş üçlemesinden artık biraz sıkılanlar varsa doğanın serin kalbine bir keşif yolculuğuna davet ediyorum.
Böyle bunaltan bir havada nerelere gidilir diye düşününce aklıma ilk gelen, yaylalar ya da serin sular… İşte sizleri serin suların aktığı iki kanyona götürmek istiyorum.
Kapıkaya ve Körkün kanyonu
Her iki kanyonun ortasında bazen incecik bazen de geniş yatağında serin sular akıyor. Bunlar; Çakıt çayı ve Körkün ırmağı. Çukurova’nın bereketinin kaynaklarından biri olan Seyhan’a kavuşana kadar bu yollardan geçiyorlar.
Kapıkaya kanyonu, Adana’ ya 40 km uzaklıkta Karaisalı ilçesinde olup yaklaşık 200 m. yükseklikte etrafında kızılçam, çınar, zakkum, defne, murt ve yenilerde dikimi yapılan akasya ağaçlarıyla kaplı,
bu koca gövdeli göğe ulaşmaya çalışan ağaçların altında adaçayları, merdoşlar, kekikler, yabani nanelere ve bilmediğim birçok bitki türüne rastlamak mümkün…
Yerköprü’den yol alıp da kanyona doğru ilerlediğinizde yabani güvercinler, bazı yırtıcı kuşlar sizi karşılayabilir. Korkmayın sakın herkes kendi telâşında…
Yapımına yeni başlanan ve birkaç ayda bitirileceği belirtilen bir proje kapsamında Kapıkaya kanyonunun doğaseverlere açılacağı müjdesini vermek isterim.
Niğde- Ulukışla’da doğan Çakıt çayı, Yerköprü’de batarak 200m. sonra tekrar ortaya çıkıp Kapıkaya kanyonu boyunca bizlere eşlik ediyor. Çakıt çayının hikâyesi ise Salbaş’dan inip Seyhan baraj gölüne dökülmesi ile son buluyor.
Kapıkaya kanyonunda posta yolu amaçlı bir yol açılmış şimdi o yol da yürüyüş güzergahının içinde,
Kapıkaya kanyonu kimi zaman genişleyip kimi zaman iyice daralıyor. Kanyonun etrafındaki kayalar ise kaya tırmanışı yapanlar için ideal .
Körkün ırmağı ve Kanyonu ise Kapıkaya gibi uysal değil, kimi yerlerde yürüyüş bile zor olabiliyor. Bu bölge de Kapıkaya kanoyonunda olduğu gibi kaya tırmanışları için kanımca pek bilinmeyen bir cennet fakat her iki kanyona rehber eşliğinde gitmek lazım.
Körkün kanyonunda tırmanışa gerek olmayan bölümüne kadar ilerlerken buz gibi akan Körkün ırmağı insanı mest ediyor.
Yörede yaşayanlar yol boyunca kanyonun imkan verdiği kimi bölümleri doğal ağıl olarak kullanıyorlar.
Yörede kapısalık denilen merdiven yardımıyla içeriye alınan oğlaklar bu doğal ağılda geceyi rahatça geçirebiliyorlar.
Yıllarını burada geçirmiş çoban neneler…
Keçiler sağılmamış olsalardı burada incir telemesi görecektiniz ama onun yerine söylenen meşhur bir söz var. ” çobanın gönlü olsa tekeden teleme çalar”
Adana- Karaisalı’da kolayca ulaşılabilecek bir başka serinlik noktası ise Dokuz Oluk ve Eğlence kanyonu… Eğlence kanyonuna henüz gidemediğim için hakkında bir şey diyemeyeceğim ama 9 Oluk noktası muhteşem… Yemyeşil, serin, nerdeyse buz gibi suların aktığı bir piknik alanı… Zamanında çalışan bir su değirmeni sizi orada bekliyor.
” Eski çamlar bardak oldu” deyimine sebep olan 3 litre su alabilen çamdan yapılmış bardaklar…
Benzer Yazılar
Kiraz Şekerlemesi
Kiraz Şekerlemesi tarifi
Kiraz Şekerlemesi nasıl yapılır?
İnsan, kirazları dalından toplayıp getirince neler olabilirin de peşine düşüyor.
İşte bunlardan biri de şekerlemesi, beğeneceğiniz umuyorum.
Şerbetiyle birlikte sakladım. Kirazlar istenildiği gibi değerlendirilebilir. Meyveli kekler ve biscottiler için de ideal. Yaptığım zaman mutlaka paylaşacağım.
Bu akşam annemin yaptığı güllacın üstüne pek yakışmışlardı. Ne yazık ki fotoğrafını çekmeye fırsatım olmadı.
Malzemeler
1 kilo kiraz (çekirdekleri çıkartılmış)
3 su bardağı toz şeker
½ su bardağı su
1 elmanın suyu
½ limon suyu
1 adet kabuk tarçın
Yapılışı
Şeker, elma suyu, limon suyu, su bir araya getirilir orta ateşte karıştırarak şekerin erimesi sağlanır.
Hafif kaynamaya başlayınca çekirdekleri çıkartılmış kirazlar atılır bir miktar kaynatılır. Şerbet içindeki kirazlar kısık ateşte 20 dakika daha kaynatılıp ateşten alınır. En 2-3 saat ya da bir gece bekletilir.
Ertesi gün şerbetten kirazlar alınır ve şerbeti uygun kıvama gelesiye kadar kaynatılır ve meyveler atılır bir iki taşım daha kaynatıp ocaktan alınır.
Ilıdıktan sonra kavanoza doldurulur. İstenirse kirazlar şerbetinden süzülüp ağzı sıkıca kapatılabilen kaplarda buzlukta da saklanabilir.
Afiyet olsun.
Benzer Yazılar
Armut kebabı
Armut Kebabı tarifi
Armut Kebabı nasıl yapılır?
Ramazan ayının gelmesiyle sofralarımız daha gösterişli- geleneksel yemekler ile donanmaya başladı. Güzelliklerle dolu bir Ramazan ayı geçirmeniz dileğiyle…
Geçen senenin Yemek ve Kültür dergisinin unutulmaya yüz tutmuş yemekler başlığı altında verilen Kilis ve Halep’te yapılan biraz uğraştırıcı ve ağır sayılabilecek bir yemek, Armut kebabı…
Çok lezzetli, bir o kadar da şık ve servisi kolay bu yemeği iftar- davet sofralarında sunabilirsiniz.
Malzemeler
5 adet patlıcan (Adana- orta büyüklükte)
Et (bir kere çekilmiş kuzu kıyma- yağsız, her patlıcan için 100 gr yeterli geliyor)
1 yumurta
1 orta boy soğan (rendeleyip suyunu sıktım- soğan suyunu ette acı buluyorum)
5 diş sarımsak
5 yeşil sivri biber
2 yemek kaşığı un (kepekli kullandım)
Tuz
Karabiber
1 tane kuru Antep biberi- acı
1 kilo domates (rendelenip bir miktar tuz ve kuru Antep biberiyle az suyukalana kadar pişirilip üzerine 1/2 Türk kahvesi fincanı zeytinyağı ilave edilir)
3 yemek kaşığı tereyağı (patlıcanı ve et sarılı halini kızartmak için sıvıyağda kullanabilirsiniz, ben yarı yarıya yaptım)
1/2 Türk kahvesi fincanı zeytinyağı(patlıcanı ve et sarılı halini kızartmak için)
Karanfil (patlıcan sayısı kadar)
Yeşil sivri biber- servis yapılırken yanında ikram etmek için
Yapılışı
Patlıcanlar yıkanıp başı ve kenarındaki bölümler temizlenip, sapları en az 2 cm kalacak şekilde kesilir.
Patlıcanlar tamamen soyulur. Bol tuzlu suda bekletilir.
Kıyma, yumurta, soğan rendesi, tuz ve karabiberle iyice yoğrulur. Sakız gibi olmasını sağlayın yoğururken arada bir- iki kaşık soğuk su ilave edilebilir.
Yoğrulan kıymadan patlıcan sayısına göre eşit miktarda yumrular yapılır ve dinlendirilir. 100 gr uygun geldi.
Patlıcanlar tuzlu sudan alınır, suyu sıkılır ve kurulanır. Tereyağı ve zeytinyağı karışımının yarısı yanmayan bir tavaya alınır ve ısıtılır. Patlıcanlar nar gibi olana kadar kızartılır.
Bakır bir tavada ya da çelik- yayvan tencerede domatesler rendelenip içine tuz ve kuru- acı Antep biberi ile suyu azalana kadar pişirilir. Üzerine bir miktar zeytinyağı ilave edilir.
Kızarmış patlıcanlar kâğıt havluya alınıp fazla yağının emilmesi sağlanır. Soğutulur.
Kıyma önce içli köfte yapar gibi oyulur ve içine kızartıp soğuttuğumuz patlıcanlar armut şekli verecek şekilde doldurulur. Dibine karanfil batırılır ve una bulanır üzerindeki fazla un alınır.
Kalan yağ ile armut şeklini verdiğimiz etli patlıcanları çevire çevire kızartalım. Kâğıt havlu üzerine alalım. Kalan yağ içinde biberler ve sarımsaklar da kızartılır.
Suyunu çekmeye yakın olan domateslerin içine armut kebapları alınır. Üzerine de biberler ve sarımsaklar dizilir. Kısık ateşte yaklaşık yarım saat pişirilir.
Yanında pide, saç ekmeği, lavaş ve taze yeşilbiberle servis edilir.
Afiyet olsun.
Not: Bu yemek, Yemek ve Kültür dergisinin 2011- Yaz sayısında yayınlanmıştır.
Bu yemeğin yanında közlenmiş kırmızı biberle yaptığım humus vardı. Közlenmiş biberin lezzeti humusu bir başka yaptı. Önerilir.
Közlenmiş Kırmızı Biberli Humus
Malzemeler
3 adet közlenmiş kırmızı biber( kabukları soyulur ve içindeki çekirdekler temizlenir)
1 neskafe fincanı nohut (haşlanmış ve kabukları soyulmuş )
2 diş sarımsak ( havanda krema gibi dövülmüş)
1 çay kaşığı kimyon
1 Türk kahvesi fincanı tahin
1 limonun suyu (taze sıkılmış)
1 /2 Türk kahvesi fincanı su (et suyu kullandım)
Zeytinyağı (azcık, üzerine gezdirmek için)
Yapılışı
Nohut, tahinin yarısı, kimyon, limon suyu, etsuyu, irice doğranmış biber, sarımsak rondoda krema gibi olana kadar çekilir. Kıvamına göre gerekirse su ve tahin ilave edilir.
Üzerine zeytinyağı gezdirilir.
Afiyet olsun.
Not: Humus için nohudu haşlarken içine bir parça kemikli et atıyorum. Lezzetini bir kat daha artırıyor.
























































Son Yorumlar