Dalları albastı- Gelincik şerbeti
Saimbeyli- Adana
Gelincik Şerbeti tarifi
Gelincik Şerbeti Nasıl Yapılır?
Sizlere ne esen yelin ne öten kuşların ne de akan derenin sesini getirebildim.
Saimbeyli, Adana’ya 2,5- 3 saatlik mesafede 1050 metre yükseklikte dağların arasında yemyeşil küçük bir yayla ilçedir. İlçenin en önemli gelir kaynağı bu mevsimde iyice tatlanan ve neredeyse tamamı yurtdışına gönderilen kirazdır. Fasulyesi, cevizi de pek meşhurdur.
Hafta sonunda Saimbeyli’ye serin- temiz hava depolamaya ve dalından kiraz yemeye gittik. Bize çok iyi geldi:))
Sabah erkenden şehri keşfe çıkmak her zamanki alışkanlıklarımızdan… Sabah öten kuşun, akan derenin, esen rüzgarın sesi bir başka oluyor.
Obruk Şelalesine giderken yol boyu bahar yeni gelmiş gibi idi, sıcaklarda iyi gelir diye sizlerle paylaşmak istedim.
Aşağıdaki çiçeklerin fotoğrafları sadece bir kaçı:))
Böğürtlen dalları yeni yeni çiçek açmış.
Ve
Diğerleri
Kurtcukların toplantısına şahit olmak pek hoştu…
Sizleri önce sabah kahvaltısı yaptığımız Fatma teyzenin evine sofrasına götüreceğim. Masada olan her şey kendi el emeği…
Saimbeyli’nin önemli mesire yerlerinden biri olan Obruk şelalesindenakan sular Göksu nehrine kadar bir yol katediyor.
Öğlen sonra ise yolumuz bir kiraz bahçesine düştü. Sahipleri gibi dallardaki al kirazlar yüzümüze gülüyorlardı.
Dalından toplamadan olmaz.
Kirazlarla yaptığım sürprizler en kısa zamanda sizlerle olacak .
Baharın yaşandığı Saimbeyli’de yol boyunda topladığım gelinciklerle şerbeti yaptım. Sizler paylaşmak isterim.
Gelinciğin çiçeği yatıştırıcı, öksürük kesici, göğüs yumuşatıcı ve hafif uyutucu etkilere sahiptir. Ayrıca kurutulmuş gelincik meyvesi toz haline getirildikten sonra balla karıştırılıp öksürük kesici olarak kullanılır.
Çiçeği açmadan toplanan yeşil kısmı ile de nefis börek içleri yapılıyor.
Gelincik Şerbeti
Malzemeler
Gelincik
Limon tuzu
İçme suyu
Yapılışı
Toplanan gelinciklerin taç yaprakları ayrılır ve dibinde bulunan siyah kısım mutfak makası ile kesilir.
Yıpratmadan yıkanır.
Gelincik yaprakları cam şişeye doldurulur.
Nohut büyüklüğündeki limon tuzu bir miktar suda eritilir ve sişedeki gelinciklerin üzerine dökülür. Kalan kısım şişe dolana kadar içme suyu ile doldurulur.
Kapağı sıkıca kapatılıp aydınlık bir yerde bir kaç gün bekletilir.
Yarı yarıya su ilavesiyle ve arzuya göre şekerle karıştırılıp servis edilir.
Afiyet olsun.
Not: Temizlenmiş hali ile bir avuç gelincik yaprağım vardı nohut kadar limon tuzu ve 1 l içme suyu kullandım.
Yarın çocuklarımıza, torunlarımıza aynı fotoğraf karelerini çekebilecek bir çevre bırakmak dileğiyle…
Yorumlar
Yorum göndermek istiyorsanız, lütfen aşağıdaki formu doldurunuz.
-
KATEGORİLER
-
- Adana
- Adana Yemekleri
- Aperatifler
- Aşlıklar
- Baklagiller
- Başlangıçlar
- Bilecik
- Çankırı Yemekleri
- Ekmekler
- Et-Balık-Tavuk
- Hamur işleri
- İçecekler
- Jöleler
- Kahvaltılıklar
- Kışlıklar
- Peynirler
- Pilav ve Makarnalar
- Reçeller
- Sebze Yemekleri
- Şekerler
- Şerbetler
- Şifalı Bitkiler
- Son Tarifler
- Tatlılar
- Turşular
- Yerimiz Suyumuz
- Zeytinyağlılar
TÜRK DÜNYASI MUTFAĞI
GENEL YORUMLAR
öyle hoş fotoğraflamışsınızki inanın akan suyun sesini,yaprakların hışırtısını, güneşin yakıcılığını,etrafın huzurunu hissettim..sevgiler..
Neriman hanım, hoş geldiniz. Ne güzel! Buralardan o duyguları size verebildimse… Görüşmek dileğiyle, sevgiler.
Bütün yazı çok güzel ama eeenn çok gelincik suyu beni benden aldı! çünkü en sevdiğim çiçekler papatya ve gelinciktir. Süper gözüküyorlardı canım.:)
Tümaycım, teşekkür ederim. Benim için de bahar gelincik ve papatya demektir. Sevgiler.
Of of Sare’cim habgi birine yorum yapayim. Gelincikten baslayayim fotograf cok guzel anneannem gul serbetini boyle yapardi limon tuzuyla ellerine saglik canim. O ninenin ak yuzunu opuyorum. Sofrasi da gonlu gibi zengin. Kirazlara bayildim. benim bahcedeki agac bu senen soguktan hic meyve vermedi. çok guzel bir kirazli tatlim vardir klafuti aklinda olsun. Doga çok zengin tirtillardan belli onlarin bir cogu guzel kelebeklere donusuyor:) yabani acayai, uyuz otu, bogurtlen cicegi secebildiklerim. Doga her seyin cevabi var 🙂
Bestecim , teşekkür ederim. Çiçekleri sizin tanıyacağınızı düşünerek çok tutum ama ben isimlerini bilemediğim için yazamadım. Ne güzel:)) siz adlandırdınız.
Adı geçen tatlıyı ben de yapmak istiyorum, sizin tarifi de merak etmedim değil. Yaptığımda sizin tarifle karşılaştırırız.
Sevgiler.
Sare’ciğim,
Ne denebilir ki bu şahane manzaralar ve lezzetler konusunda. Bu gezilerinizle beni imrendiriyorsun. Gelincik şurubu hiç içmedim. Buralarda gelincik mi kaldı? Son cümlene yürekten katılıyorum.
O minik bez çuvalların içinde ne olduğunu çok merak ettim. Herhalde Fatma teyzenin elleriyle hazırladığı birşeyler olsa gerek. Ellerine sağlık.
Gezdiğiniz, gördüğünüz yerler bol olsun Sareciğim.
Işılcım, teşekkür ederim. Gördüklerimin paylaşmak çok hoşuma gidiyor. Sizden de bu şekilde teşvik edici yorumlar alınca keyfime diyecek olmuyor::))
Fatma teyzenin beyaz erzak torbalrını görünce, vuruldum. Onun da izniyle yayınladım. İçlerine bakmadım ama kendi elleri ile yaptığı kışlıklarla doludur.
IŞılcım içten dileğin için ayrıca çok teşekkür ederim, Sevgiler.
yine içimi ısıtan,yüzümü güldüren bir yazı.gözlerimi şenlendiren resimler.Sare Hanım(modern Evliya Çelebi:)) )harikasınız.sevgiler…
Sibelcim, teşekkür ederim. Bana fırsatları sağlayan eşime teşekkür etmem lazım. Sevgiler.
kiraz likörü denemek istiyorum
ama henüz bir tarifim yok
belki kirazlardan likör yaparsın:))
gelincik likörü güzel görünüyor ellerine sağlık
Berrincim, teşekkür ederim. Likörü hiç düşünmemiştim, sağol. Tarif arayışına girmek lazım. Sevgiler.
sare cim,
ziyaretin için çok teşekkür ederim, gelincik şurubu beni çocukluğuma götürdü, aynı yöntemle yapardık, bizim için o zaman gelincik şurubu yapmak bir oyun gibiydi, mutfakta gerçek yemekler yapmak için daha çok uzun yıllarımızın olduğu, çocukluk günlerinde evcilik oynarken çiçek yapraklarından yaptığımız yemekler yenilmezdi ama gelincik şurubu şekerle karıştırılıp pekala içilirdi. dedemin “çok güzel olmuş” iltifatları ile içilen bu gelincik şurubuyla nasıl da mutlu olurduk…
Sare cim, senin sayende zamanda yolculuk yapıp çocukluğumu yaşadım bir an. Çok çok iyi yapmışsın tarifi paylaşmakla, bu ilkbaharda ben de gelincikleri görüp, içimden tarifi paylaşmak geçmişti ama burada okumak da çok güzeldi…
açılmamış gelincikten yapılan böreği de çok merak ettim gerçekten, sevgilerimle…
Minecim, çocukluğunuzdan bir anıyı ne güzel bir anlatımla paylaşmışsınız. Gelincik şurubu sayesinde sevdiklerimizi ve güzel çocukluk günlerimizi hatırladık.
Belki yalnış mı yazdım, bilemiyorum ama gelincikler daha çiçek açmadan ilk çıkan gelincik otu toplanır. Soğan ve istenirse yumurta ile kavrulup iç malzemesi yapılıp D börek veya yufka ile yapılan böreklerde kullanılır. Muğla- Yatağan’da baharda nerdeyse dağlar gibi “karışık ot” diye satarlar içinde mutlaka bu gelincik otunda da bulunur biz de alıp, nefis pideler yaptırır ya da kavurmasını yapardık.
Tekrar görüşmek güzeldi:))Sevgiler.
sare hanım merhaba,
ben sizin gibi marifetli bir bayan değilim ancak çocuklarıma bu muhteşem gelincik şerbetinden içirmek isterim. satışı yapılmakta mı?
Seda hanım, merhaba.
Sedacım bir defa yurdumuzdaki tüm hanımların çok ama çok marifetliler. Gelincik çiçeğini bulduğunuzda mutlaka yapmayı deneyin. Bir avuç yaprak yeter.
Bu işi mutfağımı şenlendirmek ve sizlerle paylaşmak için yapıyorum eğer yolunuz Adana’ya düşerse ikram etmek isterim.
Sevgilerimle…