Pazarlar Şenleniyor- II
Kaya koruğu turşusu
Gözlerimizi kapatmaya devam ediyoruz, bir başka pazara gidiyoruz.
Tesadüfen fark edip azcık dinlenmek için verdiğimiz molada gezdiğimiz ve hayran kaldığımız bir pazar… Hadi hep beraber gezelim.
Bu pazarı meyvelerle başlatıyorum. Şimdi altın çileklerin zamanı…
can erikleri burada biraz daha irileşmişti,
çağlaların çıtırlığına diyecek yoktu,
pepino dağları
birbirinden lezzetli peynirler,
çeşit çeşit baharatlar ve kuru bakliyat,
ev yapımı sumaklar ve kepekli un
köyden gelen tazecik yumurtalar,
ve alabildiğine yeşillikler
sebzeler
tazesi ve kurusuyla şifalı otlar,
bu mevsim aynı zamanda ekim- dikim zamanı, tohum ve fideler,
veee benim için pazarın yıldızı, ilk defa tazesini gördüğüm kaya koruğu
Kaya koruğu turşusu tarifi
Kaya Koruğu Turşusu nasıl yapılır?
Bu turşu tarifi bize pazardan geldi.
Malzemeler
Kaya koruğu
sarımsak
tuz
bir dal dereotunu sadece bir bölümü(kokuyu fazla etkilemesini istemedim)
sirke
su
Yapılışı
Kaya korukları yıkanır ve uçları temizlenir.
Turşuyu saklayacağımız bir cam kavanoza kaya koruğu doldurulur.
Alınan kaya koruğunun saklanacağı kavanoz esas alınarak sirke ve su karışımı 2/3 ü sirke 1/3 ü ise su olacak şekilde doldurulur.
Fotoğrafta göreceğiniz kavanoza 1 yemek kaşığı turşu tuzu ve 3 diş sarımsak ve üzerine çok az dereotu ilave edip, sakladım.
Afiyet olsun.
Not: Turşuyu kurduğumun 2. gününde koruklar sararmaya ve 5. günde ise yenebilecek kıvamda idi.( tadına baktığımda biraz tuza ihtiyacı vardı, buzdolabında sakladığım için tuz ilave etmedim)
Koruklar çok taze idi haşlamaya gerek kalmadı.
Yazmadan geçemeyeceğim bir şey daha var. Satıcı turşu da kullanacağım sirke için illaki Niğbağ ve Asmam diye ısrar etti o yüzden ben de bulup onunla yaptım.
Fotoğraflar Mersin’in Anamur ilçesinde kurulan pazarda çekilmiştir.
Benzer Yazılar
Pazarlar Şenleniyor- Adana
Nereye? Pazara gidiyorum.
Gözlerinizi kapatın ve mevsimin en güzel ve en taze sebzelerinin ve otlarının satıldığı, nerdeyse hepsinin yörede yetiştirilen ürünler olan bir pazara götürüyorum. Pazarda neler mi var. En tazesinden enginar,
iç bakla,
yeşil fasulye ve bezelye,
daha yeni tezgahları süsleyen, elma gibi yiyebileceğiniz firik soğanlar,
taneleri iyice irileşen sarımsaklar
ipek gibi Tarsus beyazının yaprakları
her çeşit yeşil ot… Pazarımızın emektarı, her türlü yeşilliği bulabileceğiniz ninesi…
yayladan yeni inmiş kendine özgü bir kokusu olan çiriş otları( tarifi yakında)
biraz sonra tarifini paylaşacağım zahter,
çıtır çıtır salatalıklar
artık bitmek üzere olan bal ve mantaş kabakları
ve yenisinin çıkmasına daha biraz olan mor soğanlar
Zahter Salatası
Şimdi en güzelinden zahter zamanı… İki haftadır görüyorum
ve hemen alıp, sizlerle salatasını paylaşmak istedim.
Yakıcı, hoş kokulu bir lezzet ki, inanılmaz güzel…
Malzemeler
250 gr zahter (elimle üst kısmını tam olarak aldım, diğer kısmını aşağıya doğru sıyırıp temizledim. Yaprakları bıçakla kıyamadım:(( ve bütün bıraktım)
1/2 demet maydanoz ( orta kalınlıkta doğradım)
2-3 yeşil soğan ya da 1 orta boy mor soğan (incecik doğranmış- yeşil soğan kullandım)
Sos
1 tatlı kaşığı pul biber
2-3 çorba kaşığı sızma zeytinyağı
1 yemek kaşığı nar ekşisi
Yarım taze sıkılmış limon suyu
Tuz kullanmadım.
Yapılışı
Zahterin yaprakları temizlenir ve tuzlu- sirkeli suda yıkanır.
Yıkanan yapraklar doğranıp(doğramadım) tuzla ovulur ve tekrar yıkanır. Bu işleme sebep; otun biraz sert olan acısını azaltmak.
Zahter yaprakları ile incecik doğranmış soğanlar karıştırılır. Kıyılmış maydanoz ilave edilir.
Sos malzemesi birbirine iyice karıştırılır, salatamızın üzerine dökülür güzelce karıştırılır ve servis yapılır.
Afiyet olsun.
Not: Bu salata; benim için bir yöresel kaynak olan Sayın Süheyl Budak beye ait olan Antakya Mutfağı kitabından alınmıştır. Emekleri için kendisine buradan teşekkür ederim.
Zahter salatası, firik pilavına bir yakışıyor ki…
Şimdiler kekiğin en taze zamanıdır. Bu bitkinin mor çiçeklerinin değeri otun kendisinden daha fazla imiş ve bildiğimiz meşhur kekik yağı da bu çiçeklerden elde ediliyormuş.( satıcı notu)
Adana’da sebze- meyve pazarları farklı saatlerde çalışıyor. Nasıl yani derseniz; mesela Salı- öğlen kurulan pazar ertesi gün öğlene kadar, sebze- meyve akşam pazarda kalıyor bir bekçi nezaretinde…
Pazar daha yeni kurulduğu için kalabalıkta değildi. Fotoğraf makinesiz gezemez olunca izinlerini alarak anları yakalamaya çalıştım. beğendiğinizi umarım.
Benzer Yazılar
İncir Reçeli
İncir Reçeli tarifi
İncir reçeli nasıl yapılır?

Bugünlerde Nisan güllerinin hoş kokulu yapraklarından yapılan gül reçeli zamanı ama ben baharın yemyeşil incirlerini de kaçırmak istemiyorum.
En sevdiğim meyvelerden biri olan incirin yaşı, kurusu ve reçeli benim vazgeçilmezlerimdendir.
Ege’de kaldığımız dönemde baharda çıkan, yenmeyen meyvesinden reçelini yapmasını öğrenmiştim. Hoş kokulu ve yemyeşil incirlerden yapılan bir reçel. Kahvaltının güzeli ve yemek sonrasında da tatlı olarak sunabileceğimiz göz alıcı bir ikram oluyor.
İncir, anavatanı sayılan Anadolu’dan başlayıp Afganistan’a kadar yetişen dutgiller familyasına ait bir bitki… İncir ağacı, biliyorsunuz çiçek açmıyor onun yerine dişi ve erkek ağaçlar bulunuyor. Ağaçlarda yenmeyen ilk meyvelerde tozlaşmayı mazı böcekleri sağlıyor.
Besin değeri çok yüksek olan incirin bileşimini %30-40şeker, A,B,C vitaminleri oluşturmaktadır. Yapraklarındaki süt, “incir sütü” olarak bilinir ve halk arasında siğillere karşı kullanılır. Siğilin üzerine damlatılan süt, siğilin yok olmasını sağlıyor. Bu sütle incir uyutması da yapılabiliyor.
Bu yenmeyen incirlerden sararıp dökülmeye yakın reçelleri yapılıyor.
Malzemeler
105 adet incir (benim topladığım miktar)
2 ½ kilo şeker
3 litre su
5-10 adet karanfil( karanfil sever olmanıza göre sayıyı ayarlayın)
Küçük bir parça göz taşı( incirin rengini kaybetmemesi için)
Limon tuzu
Yapılışı
İncirden akan beyaz sıvıya dikkat ederek başları temizlenir ve iyice yıkanır ve süzdürülür.
Büyükçe bir tencere su ile doldurulur üzerine incirler ve ufacık göztaşı katılır ve incirleri çok fazla yumuşatmadan haşlanır.
Haşlanan meyveler soğuk suya alınır ve birkaç defa soğuk suyla yıkanır.
Haşlanan incirlerin birkaçına karanfil takılır ve ince uçlu bir bıçakla ya da kürdanla meyvelere birkaç defa batırılır. Bu işlemi, meyvelerin şerbeti alması kolaylaştırmak için yaptım çünkü haşlarken bir kısmı büzüştü.
Çelik bir tencereye şeker ve su önce harlı, kaynadıktan sonra orta ateşte şekeri eriyene kadar karıştırarak kaynatılır, kaynamaya başladıktan sonra incirler ilave edilir. Kısa bir süre daha kaynatılır ve tencere ocaktan alınır. İncirler şerbetin içinde iken bir gece bekletilir.
Ertesi gün şerbetteki incirler süzgeçle alınır, şerbet orta ateşte kıvamı almasına yakın incirler ve limon tuzu ilave edilir ve reçel kıvamını alana kadar kısık ateşte kaynatılır.
Biraz soğuduktan sonra kavanozlara doldurulur.
Afiyet olsun.
Not: Reçelin kıvamını kaşıktan akan şerbetin hızlı bir şekilde damla damla şeklinde değil uzayarak akarsa ya da bir porselen, soğuk su dolu tabağa damlatılınca, dağılmıyorsa oldu demektir.
Kahvaltılarda ve tatlı olarak kullanılabildiği gibi parfe, kek ve süslemelerde de kullanabilirsiniz.





















































Son Yorumlar