Ramazan Geldi Hoş Geldi – Güllaç

Güllaç tarifi

Güllaç nasıl yapılır?

Kutsal Ramazan ayının yurdumuza huzur ve barış getirmesini dilerim. Geleneksel Türk mutfağının bu aya özgü tatlısını sizlerle paylaşmak istiyorum, sevgiyle kalın.

Malzemeler

7 adet güllaç

1, 5 lt süt (azaltılıp çoğaltılabilir)

1,5 su bardağı şeker (azaltılıp çoğaltılabilir)

2 yemek kaşığı gülsuyu

1 su bardağına ceviz (orta irilikte dövülmüş)

Yapılışı

Orta boy bir tencerede süt şeker ilavesiyle ısıtılır. Kaynar olmasına gerek yok.

Güllaç yaprakları döşeyeceğimiz kaba (derinliği olan bir cam tepsi ya da uygun bir tabak olabilir) kepçeyle bir miktar sıcak sütten dökülür. Güllaçlar ikiye ya da dörde kırılır. Bir süt bir güllaç şeklinde sıralanır. Bu sıralamada ben 1,5 güllaç yaprağını sütle ıslattıktan sonra ceviz serpip, tekrar süt, güllaç diye devam ettim, bu arada gül suyunu da ara sıra serptim. İsterseniz süte de katabilirsiniz.

Güllaç yaprakları bitene kadar bu işlem sürdürülür ve üzerine bir miktar daha süt dökerek kap bir tepsi ya da uygun bir kapak ile kapatılır. Bu aşamada güllaçlar sütü çekip kabaracaklar.

Güllacın soğuk olarak servisi uygun olacağından yemek vaktine kadar buzdolabında bekletilmesi iyi olur.

Bir şey daha ilave etmek istiyorum; sütün hepsini bitirmemek gerekiyor ya da süt ancak gelmişse, güllacın sütün tamamını çekip hamurumsu bir hal almamasını sağlamak için, gerekirse servisten önce soğuk şekerli süt ilavesi gerekmektedir.

Üzerine nar tanelerini çok yakıştırırım, ama mevsimi olmadığı için vişne ile süsledim.

Bu tatlının cevizlisini seviyorum, siz antep fıstığı, badem, hindistan cevizi vb. de kullanabilirsiniz.

Afiyet olsun.

Bu tatlıyı çok erkenden yaparsanız, fazlaca yumuşamasına neden olunabilir, o yüzden yapımını sona bırakın. Ceviz de güllacı karartabileceği için bu tatlıda zamanlama önemli.

Henüz Bu Yazıya Yorum Yapılmamış. İlk Yorum Bırakan Siz Olmak İçin Tıklayın

Benzer Yazılar

Benzer Yazılar

Ağrılara son: Sarı Kantaron

Sarı Kantaron yağı tarifi

Sarı kantoron yağı nasıl yapılır?

Bu sarı çiçekli güzel bitkiyi tanıyor musunuz?

Sarı Kantaron

Geçen sene bir arkadaşımın tavsiyesi ile tanıştığım kantaron meğer Çukurova’nın şifalı otlarından biriymiş. Çukurova,  bitki çeşitliliği bakımından en zengin bölgelerimizden.

Haziran ayının sonlarına doğru pazarda daha önce görmediğim bir bitki satılıyordu, ne olduğunu sorunca meşhur sarı kantaron olduğunu söyledi satıcı. Kantaronun mideye, yara ve ağrılara, strese iyi geldiği biliniyor. Nitekim Özen Yaylagül tarafından hazırlanan  Ebvab-ı Şifa (Ankara, 2011) adlı Türk tıp tarihine dair bir elyazması incelemesinde de kantaron bitkisi hakkında şu bilgi veriliyor: kantariyun: “kızıl kantarongillerden, hekimlikte kullanılan sarı çiçekli, acı köklü küçük bir bitkidir şeklinde tanımlanıp otsu ve çalı  görünüşündeki ve genellikle parlak sarı çiçekli bitkilerdir.” (2011: 331)

Kantarondan şifa bulmak için yapılması gereken ise bu sarı veya kızıl çiçekleri mevsiminde toplayıp (mahalli pazarlarda satılıyor) şişelere koyarak üzerine iyi kalite zeytinyağı doldurup daima güneş gören bir yerde ara sıra sallayarak renginin kızıla dönmesini beklemek. Bu sürenin sonunda kötü kokmayan bir sıvı yağ elde ediliyor. Özellikle ağrılara iyi geldiği bizzat test edilmiştir.

Tavsiye ederim.

Henüz Bu Yazıya Yorum Yapılmamış. İlk Yorum Bırakan Siz Olmak İçin Tıklayın

Benzer Yazılar

Benzer Yazılar

Yeşil Turunç Macunu- Reçeli

Yeşil Turunç Macunu tarifi

Yeşil Turunç reçeli tarifi

Yeşil Turunç Macunu nasıl yapılır?      

Geçen sene Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Kuruluşu (15 Kasım 1983) toplantısında Kıbrıs’ın meşhur yeşil ceviz reçelinden tadarken tanıştığım Kıbrıslı bir hanımdan yeşil turuncun da reçelinin yapıldığını öğrenmiştim.

Adana’da olup da mevsiminde yeşil turuncun reçelini yapmamak olmaz diyerek yapmaya karar verdim, aynı zamanda reçel diye adlandırdığım tatlıya Kıbrısta macun deniyor.  Yeşil turunç  ceviz,  karpuz, patlıcan ve birçok meyvenin de bu reçel-şekerleme tarzı tatlısının yapılıyor. Gerçek adın yaşaması için ben de macun adına sadık kalmayı istedim.

Yeşil turunç macununun yapılışı biraz zaman alsa da hem reçel yapmayı çok sevdiğimden hem de arşivimde bulunması için yaptım. İyi ki yapmışım, harika bir lezzet.

Kışın olmuş turunçları topladığımız gibi yeşil turunçları da eşimle topladık. Yeşiller benimle yine bir Ankara yolculuğu yaptılar ve aşağıda bahsedeceğim süreçten geçerek kahvaltı masamızı ve yemek sonrası ağzımızı tatlandırdılar.

Çok yaşa sen, güzel Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti!

Malzemeler

50 adet yeşil turunç (ceviz büyüklüğünde)

1,5  kilo toz şeker

1 tatlı kaşığı karbonat

1 adet limon suyu

Nohut büyüklüğünde limon tuzu

 

 

Yapılışı

Turunçlar yıkandıktan sonra soyulur ve bir ince bıçakla ya da uygun bir aparatla ortası temizlenir. (Ben evdeki ince bıçakla yaptım, diğer soyacaklar parçalanmasına sebep oldu, çünkü turunçlar çok gevrek.)

Uygun bir kapta üzerini örtecek kadar su ve karbonat ilavesiyle çok yumuşak olmayacak şekilde haşlanır. Haşlanan su dökülür, üzeri tekrar soğuk su ile doldurulur.

Acısını almak için su dolu bir kapta her gün suyu değiştirilerek 10 gün bekletilir. Yeşilimsi acı bir su bırakıyor.

Acısı alınan- tatlanan turunçlar içinde limon suyu katılmış su dolu bir kaba yıkandıktan sonra alınır ve en az iki saat bekletilir.

Macunun yapılacağı büyükçe bir tencereye bir miktar şeker dökülür, turunçlar konup üzeri tekrar şekerle kapatılır ve 1 gece bekletilir.

Ertesi gün şekere yatırılmış turuncun üzerine 3 litre su ilave edilir ve şeker eriyene kadar orta ateşte karıştırılarak bir taşım kaynatılır. Tencerenin ağzı kapatılıp bir gece daha bekletilir.

Ertesi gün önce orta, sonrasında kısık ateşte turunçlar şeffaflaşana kadar kaynatılır, sona doğru limon tuzu ilave edilir ve bir taşım daha kaynatılıp, ocaktan alınır.

Temiz ve kuru kavanozlarda saklanır.

Afiyet olsun.

 

Not :  Bu tarifi  http://www.kibrisabakis.com adlı siteden aldım.Emeği geçenlere teşekkür ederim.

Kendi uygulamamda 50 yeşil turunca 1,5 kilo şeker ve 3 lt su ölçüsünde şerbetini ayarlamıştım, fakat şerbet meyvelerin üzerini tam olarak örtmedi. Bu miktarı artırabilirsiniz. Macunu buzdolabında saklayacağım için bir kısım meyveleri şerbetsiz olarak kavanoza doldurdum ve tatlı olarak ikram ediyorum.

Bu geleneksel tatlının fotoğraflarını çekerken baba evimizde annemin vitrinini süsleyen aile yadigarı antika tabakları kullandım.

Yukarıdaki resimlerdeki tabakların altındaki örtü ise,  eski tarz evlerde sedir veya divanlarda halı minderlerin altına serilen, annemin “telli örtü” diye adlandırdığı örtülerden.

Bu Yazı İçin Şuana Kadar : 7 Yorum Yapıldı.. Görüntülemek İçin Buraya Tıklayın

Benzer Yazılar

Benzer Yazılar

« Önceki sayfaSonraki sayfa »